Perşembe, Haziran 03, 2010

Maske-SİZ-

Etrafımdaki kadın - erkek kime bakarsam bakayım çoğunda aynı şeyi görüyorum... Üzerini kendilerince en uygun renklere boyadıkları bir maske, bir peruk, bir pelerin, bir potin ya da bütün çıplaklığıyla kendini ortaya atmış gibi görünen ama dikkatlice bakıldığında onunda aslında bir kostüm olduğunu farkedebileceğiniz fazlalık denebilecek cinsten katmanların arkasında hayatlarını sürdürüyorlar...


Asla tüm çıplaklıklarıyla dolaşamıyorlar, korku olsa gerek bunun sebebi, kendilerini koruma içgüdüsü belki... Yalanlarına inananlarla bir hayat kurup onun içinde dönüp duruyor ve bu hayatta hissettikleri mutluluğu başka türlü yakalayamayacaklarına dair yeminler ediyorlar...

Birde bunların dışında, baktığınızda kalplerini görebileceğiniz insanlar biliyorum. Baktığımda gözlerine yüreklerinden ne kadar büyük parçalar kopmuş olduğunu görebiliyorum...Kalplerinden koparılanların yerine farklı boyutlarda, irili ufaklı parçalar yerleştirilmeye çalışıldığı için ne kadar eski görünen, aslında dünyanın en güzel, en anlamlı ve en yaşanmış kalplerini taşıyan dostlarım onlar benim, herkesin en az bir adet edinmesi gereken türden...


Hepsi ayrı ayrı hayatımı renklendiriyor. Herbiri farklı renklerde, farklı yoğunluklarda boyalar püskürtüyor duvarlarıma! Bazen mavi, bazen kırmızı, çoğu zaman turuncu, siyahta oluyor, beyazda... Hepsi farklı bir renk katıyor hayatıma dedim ya! Ama o boyalar katmanlaşmıyor duvarımda, anılaşıyor... Çünkü herbiri okadar gerçek ki, sahte aşklar, yalan dostluklar yaşamamışlar! En azından işin hileli tarafına geçmemişler hiç... Gerçekler! Gerçek oldukları kadar hayalperest ve beklentileri uçuk insanlar onlar... Hayalleri yıkıldıkça daha fazla kırılıp, daha fazla yalnızlığa gömülmelerinden korkuyorum. İyi ki birbirimizin hayatlarındayız yoksa nasıl katlanırdık bunca yalan dolana, ucuz ve sahtekar yaşamlara ?

Bazen düşünüyorumda, aşkı tek boyutlu kabul etmemek gerek. İnsan arkadaşlarına da aşık olabiliyor çünkü... Kıskançlık krizlerine girip ortalığı ayağa kaldırabiliyor arkadaşları için...

O kadar çok beklentimiz var ki hayattan artık birbirimize benzemeye başlar olduk... Düşüncelerimiz farklı alemlerden gelip hep "O" noktada kesişmeye başladı...

Her defasında "keşke senin gibisini bulabilsem" tarzında konuşmalara daha sık rastlar oldum. O kadar çok ve O kadar uçuk hayallerimiz doğmaya başladı ki içimizden, böyle bir atölyemiz olsa -HAYAL ATÖLYESİ- olsa adı da- zengin olurduk... Ama yine de aynı yalnızlıkla boğuşuyor olmayacağımızı kimse garanti edemez...

Benim en canlı, zaman zaman da en can yakıcı renklerim olup hayatıma heyecan ve mutluluk, e az biraz da umut kattığınız için, sizin için bu yazı...

1 yorum: