Salı, Mayıs 04, 2010

Veda


Güneşe isyan edebilir mi tek bir dal?
"Beni kuruttun!" diye... 
Rüzgara?
Ya Rüzgara küsebilir mi?
Tanelerini bedeninden koparttı diye,
O narin, kırılgan, eksilmiş buğday bedeni... 

Peki ya İnsan?
Geçmişi affedebilir mi?
Yoksa geçmiş, geçmiş midir artık?!
Son kez bir sigara yakıp bırakmak mıdır anlam, yoksa anlamlı olan asla o son sigarayı yakmamak mıdır?



Soru sordukça keşfediyor insan kendi kimliğini... Sordukça ve konustukça itiraf ediyor herşeyiyle hissettiklerini hayata...
Bazen "Asla!" dediklerim aklımı kurcalıyor...
Beynimi yiyiyor o minik kemirgenler ve "Asla!" lar "Acaba?" lara dönüşmeye başladığında "Aslında," diyorum "bana yapmak istediği buydu zaten bu dünyanın!
Çelişkiye düşürmek ve istediğini elde etmek...
Oldu işte!
Çeliştim yine kendimle!!!
Mutlu musun,
İçin rahat mı hadi söyle?!"

"Neden" diye sorarak başlıyorsan cümlelerine, nedenlerini asla öğrenemeyeceğin, daima belirsiz olarak yüreğinde taşıyacağın, belki o belirsizliklerle yaşamayı öğreneceğin, belki de durup durup isyan bayraklarını çekeceğin günler ufukta göründü demektir.

Önceleri senin içinde zaten cevap olarak yaşamını idame ettiren cümlelerin sorularıyla başlarsın böyle belirsizliklere...
Ardından o cevaplar karmaşası içinde bocalar, cevabını bildiğin, fakat hiç bir zaman başlığına bakmayı akıl edemediğin için, sorularını soramadıkların gelir ama yinede içinde bir yerlerde bildiklerinle yaşamaya devam edersin...
En sonunda da ne cevapların net olduğu ne de soruların var olduğu evreye geçersin, belirsizce!
"O" gün geldiğinde bildiklerini de kaybedersin, sevdiklerini de...

"Keşke!" dersin,
"Keşke bir ipek böceği olsaydım kozama kapansaydım saklansaydım..."
Keşke demene gerek yoktur aslında, çünkü oradasındır artık...
Mucizevi bir şekilde korunağındasındır, 
İşte! Gidiyorsun kendinden, sevdiklerinden...
Sessiz bir veda bu gidiş...
Sorusu hiç varolamayan cevaplarınla birlikte...

1 yorum:

  1. İnsan kuşku duyup yoluna devam edendir..
    beni şaşırtıyorsun!

    YanıtlaSil