Pazartesi, Temmuz 25, 2011

Sene 2011, aylardan temmuz! Üstelik bu güzel sıcacık ayın 22. gününe başladık bugun.. İçimde bir sıkıntı... Bir an oluyor nefes alamıyorum sanki! Sıcaktan mı acaba diyorum, cevap yok.. İş stresi? yine cevap yok! Aşk? hayır o gayet güzel :)) Yorgunluk var yorgunluk.. Hayatın yorgunluğu sanırım üzerime çöktü bu aralar.. Huysuzum, huzursuzum, cogu zaman ( aslında her an ) paranoyak düşünceler içinde boğuluyorum.. Aklımdan geçenler yanlış anlaşılıyor gibi, sanki herkesi kırıyorum istemeden... Ne farkeder ki istemeden de olsa kırıyorsan kırıyorsun işte! Sevdiklerini üzüyorsun, dır dır dır dır konuşuyorsun. Sonuç mu! o da yok... Kendime çeki düzen verme vaktim geldi sanırım. "Önce kendini düzelteceksin, sonra etrafında olan bitene bakacaksın" derdi pamuk kraliçem.. O'nu da özledim! Huysuzluğum belki bu yüzden bilmiyorum ki.. Ama işte çaresiz özlemlerden birinin içindeysen elden gelen birşey olmuyor.

Aslında dopdolu bi hayatın içinde durmadan, dinlenmeden yaşıyorum; belki sıkılmaya vaktim bile olmuyor. Ama sanki herşeyi yapmaya çalışırken yarım yarım kalıyorum. En sevmediğim şeyi yine istemeden, yetişemediğim için yapıyorum. Hakkını vermeden, belki baştan sağma sırf olmuş görünsün diye yaptığım işler..

yazının bile devamını getirememişim!!! kalmış öyle:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder